“Yeni doğan bir bebeğin üç ihtiyacı vardır annesinin kollarındaki sıcaklık annesinin memesinden gelen besin ve onun yanında olduğunu bilmekten gelen güven. Emzirmek bu üç ihtiyacı da karşılar.” (Grantly Dick-Read)
Bu söz kendime şu soruları sormama sebep oldu: Bir bebek neden emme refleksi ile doğar? Hayatta kalması için gereken tek şey bu olduğu için olabilir mi? Yeni doğan bir bebek için annesiyle temas halinde olmak ani bebek ölümü sendromu riskini dahi azaltıyor. Emerek hem annesiyle bu teması sağlamış oluyor hem de karnını doyuruyor ki bu da hem süt üretiminin devamlılığı hem de bebeğin yeterli kilo alımı ve sarılığı çabuk atması için çok önemli. Yani bebeğiniz işini biliyor. O en ilkel içgüdüleriyle var gücüyle hayatta kalma savaşında. Tek yapmanız gereken ona uymak, sadece yeni doğan döneminde değil, her zaman.
Peki bu kadar çok emen bebekte ortaya çıkacak gaz ve kusma problemleri ne olacak?
Özellikle ilk aylarda sizin de bebeğiniz bol bol emip arkasından kusabilir, benim bebeğim de kusardı. Aldığınız çeşit çeşit renk renk önlükleri şimdi kullanma zamanı. Ama bu durum emzirmeyi kısıtlamak için bir işaret değil. Aslında bunun sebebi bebeği çok emzirmeniz de değil. Bebeklerin mide kapakçıkları açıktır. Zamanla kapanacak, o zamana kadar da emdiği kolaylıkla ağzına geri gelebilir. Bazen emdiklerinin fazlasını kusarak çıkarırlar, bazen de gazlarını çıkarırken kusarlar. Bunlar tamamen normaldir.
Bebekte fizyolojik reflü varsa da emme sıklığından etkilenmez. Hatta reflülü bebekleri sık beslemek önerilir ki tek seferde yapılacak yoğun beslemeler kusmayı daha çok tetikleyebilir. Emen bir bebeğin de düzeni zaten özellikle ilk aylarda az az sık sık emme şeklindedir.
Genellikle 6 ay -1 yıl içinde reflü geçer. 2-4 ay civarı kusmalar tavan yapar. Bebeği emzirdikten sonra bir süre dik tutmak, tokken altını açmamak, yatağına eğim vermek gibi önlemler alınabilir. Alerjik reflü ise annenin yediklerinin sütten bebeğe geçmesi ile oluşur (6 aydan büyükse kendi yediği ek gıdalar da sebep olabilir). Alerjenlerin kesilmesi ile düzelir. Bazı bebeklerde özellikle annenin bitki çaylarını düzenli tüketmesi sonucu da kusma problemlerine rastlayabiliyoruz. Bu yüzden emzirme döneminde düzenli bitki çayı tüketimi önerilmez. Unutmayın ilaçların birçoğunun hammaddesi bitkilerdir ve kendiniz bu bitkileri içerken herhangi bir dozaj ayarlaması yapamadığınız için fazla ve sürekli tüketilmesi durumunda toksik etkiler ortaya çıkabilir.
*Eğer bebeğiniz normalde kusmayan bir bebekse ve birden başlayıp artarak devam eden kusma şikayeti olursa, fışkırarak kusuyorsa, kötü kokulu ve farklı renkte kusma varsa, bebek huzursuz ise beklemeden doktorunuza danışın.
Yeni doğan bir bebekte gaz problemi varsa, bunun sebebi de yine çok emmesi değildir. Bebeklerin çoğu ilk 3-4 ay gaz problemi yaşarlar. Çünkü bağırsaklarının gelişimi henüz tamamlamamıştır ve bölgesel kaslarını kullanmayı bilmezler. Bebeğinizi gaz çıkarmaya çalışırken veya kaka yaparken izleyin. Bütün vücudu ile kasıldığını göreceksiniz. Tam da bu yüzden gazını/kakasını yapmakta zorlanır. Rahatlatmak için neler yapabileceğinize değineceğim ancak yapılmaması gerekenler de bir o kadar önemli. Makata asla ve asla müdahale edilmemeli, bebeğe herhangi bir şey içirilmemeli. Özellikle bitki çaylarının (anne veya bebeğe verilen) gaz üzerinde kanıtlanmış etkileri yoktur. Gelişiminin normal bir parçası olan gazı için bebeğe ilaç vermek de benim içime sinmediği için hiç gaz ilacı vermedim. Ama verenlerin de büyük çoğunluğunun geri dönüşleri herhangi bir etkisini görmedikleri yönünde.
Bebekte gaz oluşumunu azaltmak için şunları deneyebilirsiniz:
Bebeğinizi ağlamadan, acıkma sinyallerini fark ettiğinizde memeye alın. Yeni doğan için sadece olduğu yerde kıpırdanması, başını sağa sola hareket ettirmesi, ağzını açıp kapaması açlık sinyalleridir. Bebeğiniz açlıktan ağlıyorsa bu onu beslemek için çok geç kaldığınızı gösterir. Ağlama yeni doğanın acıktığına dair en son sinyaldir. Ağlayan bebekler daha çok hava yutarlar. Bu da daha çok gaz anlamına gelir. Ayrıca ağlayan bir bebeği emzirebilmek için önce sakinleştirmeniz gerekir ve aç bir yeni doğanı sakinleştirmek gerçekten zordur.
Bebeğinizi emzirirken, her meme değişiminde veya emmeyi her bıraktığında gazını mutlaka çıkarmalısınız. Eğer mide gazını çıkarmadan yatırırsanız o gaz bağırsaklara inerek bir süre sonra bebeğinizin sancı ile uyanmasına sebep olacaktır.
Bebeğinizi memeye doğru pozisyonda yerleştirdiğinize emin olmalısınız. Bebek memeyi doğru kavramıyorsa hava yutabilir. İyice geri yaslanın, öne eğilmeyin. Bebeğinizin dudaklarının dışa dönük olmasına ve kahverengi bölgeyi kavrayarak emmesine özen gösterin.
Emzik kullanımı da bebeğin hava yutmasına ve bu da gaz oluşumuna sebep olabilir.
Benim bebeğimin gazı da çok fazlaydı, sonradan alerjiden kaynaklandığını öğrendik ama sancılar sırasında bebeğimi rahatlatmak için uyguladığım yöntemlerden bazılarını paylaşmak isterim.
-İlki bebeği sling ile gezdirmek. Karnını sıcak tutarken aynı zamanda bebek dik durduğu için gazını çok daha rahat çıkarıyordu. Sallantılı gezinti de yine rahatlatıyordu. (Anne karnı etkisi)
-İkincisi sihirli tutuş ile gezdirmek. Daha önce “Eve Geliş” konulu yazımda da bahsetmiştim. Bu tutuş uzunca bir süre bebeğin gaz sancılarını dindirmekte de çok işimize yaradı.
-Üçüncüsü beraber banyo ve arkasından bebeğe masaj yapmak. Banyoda karnına saat yönünün tersine masaj ve ılık suyu karnına tutmak çok iyi geliyordu. Çıkar çıkmaz da bezini bağlayıp biraz zeytinyağı ile bütün vücuduna masaj yapıyordum. Genellikle bunu uyku öncesi yapıyordum ki uykuya rahat geçsin.
-Dördüncüsü Ayşe Öner gaz masajı. Videoyu açıp adım adım yapmazsanız etkisi olmuyor. Tamamını aynı şekilde yapmalısınız ve bu arada ufak bir tüyo; bebeğin gazının olmadığı sakin olduğu anlarda günde 4-5 kere uygularsanız farkı göreceksiniz. Gazdan kıvranırken bebeğinize masaj yapmaya kalkmayın daha çok ağrısı olacaktır.
-Beşincisi, ayaklarına ve karnına sıcak kompres. Ütüyle ısıtılmış havlu kullanabilirsiniz ama çok sıcak olmamasına dikkat edin.