Erken memeden kesme sebebi olarak “sütüm yetmiyor” algısı:

Bilgi çağında olduğumuz doğru. Peki doğru bilgi? Her konuda bilgi kirliliği de çok fazla ne yazık ki. Öyle şeyler duyuyorum ki bazen aklım almıyor. Hiçbir mantığa sığmayan uydurma bilgilere çok fazla inanan var ve maalesef duyduklarımızı sorgulamıyoruz, araştırmıyoruz, okumuyoruz. Özellikle çocuklarımız söz konusu olduğunda, daha seçici olmak, daha çok okumak, doğru bilgiye ulaşana kadar araştırmak bence çok önemli. Anlattıklarımı olabildiğince çok geçerli kaynakla desteklemeye çalışmam da bu yüzden. Okuduğunuz yazılardaki kaynakların geçerliliği de önemli. Mesela herhangi bir uzmanın, tezini destekleyen hiçbir kaynak belirtmeden yazdığı bir yazıyı kendinize referans alamazsınız. O ancak kişinin şahsi fikri olur. Güvendiğiniz bir uzmansa ve fikirlerine önem veriyorsanız okur fikrini öğrenmiş olursunuz. Ancak verdiği bilgilerin doğruluğunu mutlaka sorgulamalısınız, karşınızdaki kim olursa olsun.

Bebek ağlıyorsa huzursuzsa açtır, doymuyordur, annenin sütü yetmiyordur mesela. Halbuki bebeğin doyduğunu çişli/kakalı bezler ve kilo/boy/baş çevresi/motor becerilerinin gelişimi gibi göstergeleri değerlendirerek anlarız.

Bu konuyu araştırırken İsveçli anneler üzerinde yapılan bir araştırmaya rastladım. Katılımcılar (51 anne) arasındaki her iki anneden birinin emzirme döneminde en az bir kez geçici bir laktasyon krizi yaşadığını tespit etmişler (kriz grubu). Bu krizler çoğunlukla annenin duygusal sıkıntılarından (endişe, stres, vs) veya bebeğin meme reddi, sebepsiz ağlamaları ve hastalıklarından kaynaklanmış. İlginç olarak bebeklerin bu kriz zamanlarında normal zamanlarında aldıklarından daha az anne sütü almadıkları ve bu krizlerin bebeğin gelişimine de doğrudan etki etmediği belirlenmiş. Kriz grubundaki bebeklerin 3. Ve 5. Aylarda aldıkları süt miktarının kriz yaşamayan gruptaki bebeklerden daha az olduğu, ayrıca kriz yaşayan gruptaki bebeklerin 2.,3.,4. Ve 9. Aylardaki kilo alımlarının daha düşük olduğu ancak her iki gruptaki bebeklerin NCHS (Ulusal Sağlık İstatistikleri Merkezi) ortalamalarının üzerinde olduğu belirlenmiş. Kriz grubundaki annelerin emzirme döneminde daha çok duygu karmaşası yaşadığı ve emzirmeyi daha erken sonlandırdığı görülmüş. Ayrıca yine bu gruptaki anneler bebeklerini ek gıda ile daha erken tanıştırmış böylece sütten kesmeye daha erken başlamışlar. Ama çok ilginç bir sonuç daha çıkmış. Sütünün yetmediğini düşünen kriz grubundaki %54.9’luk çoğunluğu oluşturan annelerin ek gıda veya mamaya başlayan bebekleri ile sadece anne sütü alan bebeklerin toplam aldıkları enerji miktarlarının aynı olduğu görülmüş. Sonuç olarak sütünün yetersiz olduğu algısına sahip annelerin bu düşüncelerinin çoğunlukla gerçek olmadığı anlaşılmış. (1-2)

Tahran’da 900 anne arasında yapılan başka bir araştırmada, annelerin %74’ünün formül mama kullandığı, %39’unun anne sütünün yetmediğini düşünerek emzirmeyi tamamen bıraktığı ve bu annelerin %67’sinin bu sonuca bebeklerinin çok ağlaması ve huzursuz olması sebebiyle vardığı görülmüş. Annelerin %43’ü süt yetersizliğine neyin sebep olduğunu bilmediğini bildirirken, %52’si sütünü arttırmak için hiçbir şey yapmamış. Annelerin %96’sı anne sütünün bebeklerinin gelişimi için formül mamadan daha iyi olduğunu söylemiş. Bebeğin formül mama ile tanıştığı ay ne kadar büyük olursa, toplam emzirilme süresinin de daha uzun olduğu görülmüş. Annelerin emzirme ile ilgili bilgi kaynakları ise şöyleymiş: %45 arkadaşlar ve akrabalar, %27 televizyon ve radyo, %12 yazılı basın ve %4 sağlık çalışanları. (3)

Şimdi bir de Türkiye’de yapılan bir araştırmaya bakalım. Düzce’de 158 bebek üzerinde yapılan bir araştırmaya göre, ilk 6 ayda sadece anne sütü ile besleme oranı %22.4’müş. 20-23 aya kadar emzirmeye devam etme oranı ise %10. Emzirmeyi sonlandırmanın en önemli sebebi ise süt yetersizliği (%38,1). Yine annelerin sütüm yetersiz algısının etkilerini net şekilde burada da görebiliyoruz ve erkenden mama ile tanışıldığında emzirme sürelerinin nasıl dramatik şekilde düştüğünü de görmek mümkün. Ama daha üzücü bir sonuç elde edilmiş ki o da bu annelerin yarısına ilk 6 ay içinde formül mama takviyesi önerenlerin doktorlar olması. (4)

İstanbul’da 269 anne arasında yapılan başka bir araştırmada annelerin 3 aydan erken ek gıdaya başladığı görülmüş. 24 anne üzerinde uzun dönemli olarak devam eden araştırmada bebeklerin sadece anne sütü aldığı süre 58 gün olarak belirlenmiş. Bu şekilde gelişigüzel verilen ek gıdaların genellikle bağırsak problemlerine ve kiloda düşüşe sebep olduğu görülmüş. Annelerin bebeklerinin tatminsizlik belirtisi olarak düşündükleri tepkilere ve sütlerinin kalitesi ve miktarı hakkında tehdit olarak gördükleri durumlara karşı hassas oldukları görülmüş. Erken ek gıdalara geçme konusunda annelerin doktorlarla ve diğer annelerle bu konuda bilgi alışverişi yaptığı ve her iki grup tarafından da erken başlama konusunda desteklendiği görülmüş. Ne üzücüdür ki erken ek gıdaya geçme sebebi nadiren bebeğin düşük kilo alımı olmuş. (5-6)

Yukarıdaki bütün araştırmalar bize erken ek gıda veya formül mamaya başlama sebeplerinin nadiren bebeğin gelişimsel problemleri olduğunu, genellikle annelerin süt yetersizliği konusundaki gerçek dışı algıları olduğunu gösteriyor. Bu yüzden annelerin özellikle gebelik sürecinde bu konularda doğru şekilde bilgilendirilmesi çok önemli. İlk 6 ayda anne ile bebek arasına girerek emzirme sürecini sekteye uğratacak her türlü uygulama  (emzik, biberon, saatli emzirme, mama, ek besin, uyku eğitimi…) hakkında anneler uyarılmalı, bebeklerinin doyma göstergeleri hakkında bilgilendirilmelidir. Özellikle süt üretim mekanizmasını bilmenin annelerin bedenlerine güvenmeleri konusunda çok önemli olduğuna inanıyorum. (http://www.bidunyacocuk.com/category/blog/emzirme/)

Yine doktorların ve çevrenin yanlış yönlendirmelerinin de annenin kararları hakkında çok etkili olduğunu görüyoruz. Bu yüzden yukarıda vurguladığım konuyu tekrar dile getirmek istiyorum. Karşınızdaki kim olursa olsun, doktor da olsa çok güvendiğiniz biri de olsa size verdiği bilginin doğruluğunu sorgulayın. Bebeğinizle memelerinizin arasına özellikle kendi endişelerinizi sokmayın. Bir bebek büyütüp doğuran bedeninizin, bebeğinizi besleyebileceğine de güvenin.

 

Kaynaklar:

  1. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/1950559
  2. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/2035324
  3. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/8261559
  4. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/18784321
  5. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/3495842
  6. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/3492020

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.