Hastaneden çıkıp eve geldiniz ve muhtemelen başınızda anne, kayın valide, görümce, teyze gibi size dört bir yandan “tecrübelerini” aktaran, sen yat dinlen bebeğe ben bakayım, çok kucağa alma alışır, uyumazsan sütün olmaz, bol bol tatlı ye sütün artsın, bu bebek aç mama verelim, memelerin akmıyor şişmiyor sütün yok senin gibi hurafelerle lohusa yıldırma çalışmaları yapan kişilerden birkaçı illaki vardır. Kibarca yalnız kalmak istediğinizi söyleyebilir, eşinizden sizin yerinize onlarla konuşmasını rica edebilir veya gerekirse biraz sert şekilde uyarabilirsiniz. (Bir lohusa delirmesi her şeyi çözer. Suçu hormonlara atarsınız.) Kimsenin kırılıp gücenmesi sizden ve bebeğinizden daha kıymetli değil.
Gurbette olduğum için benim fazla gelen gidenim olmadı ve ailemden her konuda çok destek gördüm. Bebeğim uyudukça uyudum uyandıkça (genellikle saat başı uyanırdı) emzirdim. Ailem yemeğimi ve atıştırmalıklarımı sürekli yanıma getirdi. Bebeğimle yalnız kalmam ve rahat olmam için uygun ortamı yarattılar. Elbette herkes için bu şartlar mümkün olmayabilir ama benzer şartlar yaratmak için yardım istemekten çekinmeyin.
Bebeğiniz ilk 3-4 ay boyunca anne karnındaki gibi 24 saat sizinle olmak, kalp atışlarınızı duymak, sarıp sarmalanmak isteyebilir. Bu gayet normaldir. İşte özellikle bebeğin en çok ilgiye ihtiyacı olduğu bu ilk aylar için hem de yanınızda size yardım edecek kimse yoksa esnek sling benim gibi sizin de kurtarıcınız olabilir. Bebeğim 10 günlükken kullanmaya başladım ve o günden sonra 7 ay boyunca vazgeçilmezim oldu. Bebeğiniz prematüre dahi olsa esnek sling ile taşıyabilirsiniz. Doğru bağlama teknikleri ve kuralları için mutlaka bağlama videoları izleyin. Ben bebeğim 40 günlük olduktan sonra yalnızdım. Yemeğimi temizliğimi her türlü işimi hep bebeğim slingde emerken veya uyurken hallettim. Aralık sonu doğmasına rağmen, 15 günlük olduktan sonra her gün beraber yürüyüşe çıktık. Kar kış yağmur demeden bebeği korunaklı bir biçimde dışarı çıkarmak gerçekten başka türlü çok zor. Bebek arabasıyla uğraşma derdi yok, nerede nasıl emziririm derdi yok, nasıl uyuturum derdi yok çünkü bebek en sevdiği ve en olmak istediği yerde zaten.
İkinci 24 saatte bebek anne karnında olmadığını artık fark eder. Bazı bebeklerde ikinci gün sendromu denilen ağlama krizleri yaşanabilir, hazırlıklı olun. Benim doğumum sabaha karşı olduğu için doğumdan önce bir geceyi zaten hastanede geçirmiştik. Bu yüzden doğum yaptığım gün öğleden sonra bebekte ve bende herhangi bir sorun olmadığı için taburcu olduk. İkinci gün akşamı bebeğim ağlama krizine girdi. Sırayla evdeki herkes farklı yöntemler denedi. Ama onu susturan kişi babam oldu. Sırrını size de vereyim. Sihirli tutuş denilen bir tutuş var. Bebeği karın üstü kolunuza yatırıyorsunuz ve tempolu şekilde yürümeye başlıyorsunuz. Babam bunu yaptığında bebeğim hemen sakinleşti. (Ben de bebekken böyle sakinleşirmişim.) Sonrasında yaşadığımız gaz sancıları ve ağlama krizlerinde de bu yöntemi sık sık kullandık. Bir diğer seçenek bebeği slinge bağlayarak gezdirmek olabilir. Odayı loş hale getirin ve internetten beyaz gürültü açın, bebeğiniz yine anne karnındaki gibi hissederek sakinleşecektir.