Alerji beni ve ailemi nasıl etkiledi?

Ben zaten sağlıklı beslenmeye özen gösteren biriydim. Ama kızımın alerjisi ile beraber yediklerim iyice kısıtlandı. Paketli ürünleri, hazır gıdaları ve dışarıda yemeyi bırakmak zorunda kaldım. Ekmeğimi kendim yapmaya başladım. Fırının ekmeğini beğenmez olduk sonunda. Salçam annemden, tarhanam bir akrabamızdan geliyordu. Yoğurt ve kefiri evde mayalıyordum. Sonra baktım ki bir şeyleri kendin yaptığında hem için rahat oluyor, hem de üretmiş olmanın tatminini yaşıyorsun. Böylece evde yapabileceğim şeyleri denemeye başladım. Bu süreçte kızım ek gıdaya geçtiğinde şekersiz beslenmesi gerektiği için evde pişirdiğim her şeyi şeker kullanmadan yapmanın yollarını aradım. Tatlılarımı keçiboynuzu tozu, pekmez, taze ve kuru meyveler kullanarak tatlandırmaya başladım. Bizimle beraber eşim de şekeri büyük oranda azalttı. Eve giren hazır gıda miktarı ciddi oranda azaldı, eve giren hastalıkların da azaldığını söyleyebilirim.

Bu kadar kısıtlı beslenmek sütümü nasıl etkiler sorusu elbette aklımdan geçti. Ama biliyordum ki yapılan araştırmalar annenin beslenme düzeninin sütüne çok az etki ettiğini gösteriyor. Dengesiz ve yetersiz bir beslenme düzeni bebeği değil de anneyi daha çok etkiliyor. Vücudunuz süt oluştururken sizin depolarınızı kullanır çünkü. Depolarınız doluysa, o sırada o gıdaları tüketmiyor olmanız sütün içeriğini etkilemez. Yani sistematik şekilde açlık ve susuzluk çekmiyorsanız, zayıf bir beslenme düzeni ile dahi sütünüzün içeriği bebeğinizin ihtiyaçlarını karşılayacak niteliktedir. Bunu diyet yaparken bizzat deneyimledim ve destek verdiğim onlarca alerjik bebek annesinde de tanık oldum.

Süt ürünleri diyeti yapacak olan annelerin ilk söylediği şey, peki bebeğim nasıl kalsiyum alacak oluyor. Vücudunuzdaki depoları küçümsemeyin. Eğer kalsiyum değerleriniz normalde düşük değilse, diyetle beraber kesin olarak düşeceğini söylemek mümkün değil. Süt ürünlerini hiç tüketmeden de kalsiyum yönünden zengin beslenmeniz mümkün. Çiğ yeşil yapraklı sebzeler, kekik, biberiye, nane, fesleğen gibi kurutulmuş baharatlar, susam, keten tohumu, baklagiller, portakal, karahindiba, kinoa, maden suyu, badem, fındık gibi kuruyemişler zengin kalsiyum kaynaklarından bazılarıdır.

Ben alerji diyeti yapan bir anne olarak diyet süresince 2 ayda bir olmak üzere kan testi yaptırdım.  Vitamin mineral değerlerimi takip ettik. Herhangi bir eksiklik yaşamadığım için takviye de kullanmadım. Eksik çıkarsa da doktorunuzun önereceği takviyeleri almanızda hiçbir sakınca yok.

Alerji Biterken

Alerji bitiyor mu? Büyük oranda bitiyor. Belki bir gün tamamen bitecek bilmiyorum. Ama kat ettiğimiz yola dönüp baktığımda, bizim için olabilecek en iyi yerdeyiz sanırım.

Alerji bazıları için göz korkutucu olabilir bunu anlayabiliyorum. Diyet yapmak, bebeğine neyin dokunduğunu bilememek, deneye deneye bulmaya çalışmak…  Özellikle yemeye çok düşkün olan annelerin irade konusunda güçlük çektiklerini görünüyorum. İradenize sahip olabilmek için birkaç önlem alabilirsiniz. Ben uzun bir süre dışarıya/başkasının evine yemeğe gitmedim. En azından diyete yeni başladığım süreçte evde yemeyi tercih ettim. Siz yiyemiyorsanız eşiniz de bir süre size uysun.  Yiyemeyeceğiniz şeyleri hiç eve almayın. Eşim yiyemeyeceğim şeyleri alıp geldiğinde çok sinirlenmiştim. Birkaç kere duygu sömürüsü yaptıktan sonra önce aldıklarını saklamaya, sonra da almamaya başladı. Diyete alıştıkça bunlar o kadar da umurunuzda olmamaya başlayacak. O zaman yine normal yaşantınıza dönebilirsiniz.

Sizin gibi alerjik bebeği olan annelerle konuşabilir birbirinize destek olabilirsiniz. Benim etrafımdaki alerjik bebek anneleri ile bir mesaj grubum var. Sürekli irtibat halindeyiz ve birbirimize danışıyoruz. Gecenin bir yarısı canınız bisküvi çektiği için ağlarken sizi onlardan başka kimse anlayamaz emin olun.

Başarı hikayeleri her zaman ilham verir. Alerjiyi yenmiş, sizin gibi diyet yapmış annelerin hikayelerini okuyun.  Vegan ve vejetaryen yemek siteleri dışında yemek sitelerine girmeyin, yemek programları izlemeyin. Ben her açtığımda önüme çıkan yemekler yüzünden bir süreliğine yemek sayfalarını ve kanallarını takibi bırakmıştım. Yoksa buna dayanmak gerçekten oldukça güçleşiyor.

Her bebeğin her gıdaya vereceği tepki farklıdır. Bebeğinizdeki belirtiler diyetinize rağmen geçmiyorsa, yediklerinizi gözden geçirmeniz gerekir.  Benim bu noktada en çok işime yarayan şey bir yemek günlüğü tutmak oldu. Saat saat gün gün ne yediğimi yazdım. Her gün bebeğimin verdiği tepkileri de yazdım. Böylece belirli bir düzende ben yedikçe bebekte belirtilerin arttığını gözlemlediğim gıdaları belirleyebildim. Cilt tepileri genellikle ilk gün ve ağırlıklı olarak 2-3 saat içinde ortaya çıkıyor. Bağırsak tepkileri 3-4 günü bile bulabiliyor. Bu yüzden yazarak takip etmek en garantili yol.

Bende de değişimler oldu bu diyetle beraber. Bazı şeyleri çok uzun süre tüketmediğim için bende de hassasiyet gelişti. Mesela içinde koruyucu olan şeyler yediğimde bana da dokunuyor. Aynı durumu alerjik bebeği olan bazı arkadaşlarım da yaşadılar. Bunun yanında diyete başlarken etiket okuma alışkanlığı kazandım. Tabi insan etikete bakmadan canının istediğini yerken ne kadar çok zararlı şey tükettiğinin farkına varmıyor. Doğal olduğunu düşünerek aldığım birçok şeyde bile koruyucular ve katkılar olduğunu bu sayede öğrendim.

Canımın deliler gibi çektiği yiyecekleri yiyemediğim için ağladığım günler de, herkesin bebeği yerken benim bebeğim bunlardan eksik kalıyor diye çok üzüldüğüm günler de oldu. Önce hep emdiği için şükrettim, vazgeçmeden ısrarla emzirmeye çalıştığım için, kızım da emmeyi bırakmadığı için mutlu oldum. Çünkü biliyordum ki alabileceği en kompleks, en besleyici gıda anne sütü. Yiyemediği her şeyi anne sütü ile alabiliyor. Evet anne sütü her bebek için çok kıymetli ama alerjisi olan ve birçok şeyi yiyemeyen bir bebek için çok çok daha önemli. Bu yüzden her ne kadar sorun yaşasanız da, emzirmekte zorlansanız da, uykusuzluk başınıza da vursa vazgeçmeyin; emzirmeye, emziremiyorsanız da gittiği yere kadar bebeğinizi anne sütü ile beslemeye çaba gösterin.

Ben bir alerjik bebek annesiyim. Alerji başını sonunu kestiremediğiniz, her bebekte süreçleri farklı ilerleyen, doğruları değişen, adeta dipsiz bir kuyu gibi. El yordamıyla yolumu bulmaya çalıştığım çok zaman oldu. Şimdi çok uzak gibi, imkansız gibi geliyor olabilir bazı şeyler, ama zamanla her düzene alışıyor insan. Bazı mecburiyetler daha iyiye daha güzele götürüyor. Her şeyin bir sebebi var tüm kalbimle buna inanıyorum.  Sabırlı olursanız, iradeli olursanız mükafatını da alıyorsunuz. Bu yüzden çok şey anlatır bu cümle benim gibilerine. Ne olmuş olursa olsun, bebeğiniz emmeyi bırakmış da olsa, alerjisini geç anlamış da olsanız, hala yolunuzu kaybetmiş bir şekilde oradan araya sürükleniyor da olsanız, çaresiz, mutsuz, uykusuz ve aç da olsanız, siz de gururla söyleyin hadi. Ben bir alerjik bebek annesiyim…

 

  1. bölüm:

    ALERJİ NEDİR?

  2. Bölüm:

    BİZ NASIL İLERLEDİK?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.