Çalışmayan bir anneyim ben. Düşük riski olan kanamalı bir hamilelik başlangıcı ve arkasından eşimin İzmir’den iyi bir iş teklifi alması ile işimden ayrıldım ve şehir değiştirdik. Sonra da bir süre bebeğimle evde kalmaya karar verdim. Benim şartlarım el verdiği ve böylesinin bana ve aileme daha iyi geleceğini düşündüğüm için bu yolu seçtim. Siz de çalışmanızın size ve ailenize iyi geleceğini düşünerek çalışmayı seçmiş olabilirsiniz; maddi durumunuz çalışmanızı gerektiriyor olabilir veya kariyeriniz için önemli ve ayrılamayacağınız bir noktada olup çalışmaya devam etmeyi tercih etmiş olabilirsiniz. Sebebiniz ne olursa olsun, bebeğinizle bağlantınızı korumanız, güvenle bağlanmanız ve yeterince iyi bir anne olmanız mümkün.

Sürekli evde olan bir anne mi daha iyidir yoksa çalışan bir anne mi? Cevap, hiçbiri. Bir bebek için en iyi anne, ihtiyaçlarına hızlı ve istikrarlı şekilde cevap veren, ona sevgi ve şefkatle yaklaşan ve anda kalarak onunla verimli vakit geçirebilen annedir.

Sürekli yanında olmasanız da nasıl ihtiyaçlarına hızlı ve istikrarlı cevap verebilirsiniz?

Evde bulunduğunuz her an onun ihtiyaçlarına karşı duyarlı olarak, önceliğinizi hep bebeğinize vererek bunu sağlayabilirsiniz. İşten geldiğinizde ilk işiniz bebeğinizle ilgilenmek olmalı. Yemek hazırlamak, evi toparlamak hatta mecbur değilseniz üzerinizi değiştirmek bile değil. Geç yemek yersiniz, işler bekler ama bebeğinizin bütün bir gün süren hasretini gidermesi beklemez. Evin işlerini ve yemekleri en kolay halletme yolu bebek uyuduktan sonra birkaç günlük yemek hazırlamak, buzluğu verimli kullanmak, evde mümkün olduğunca kullandığınız eşyaları yerine koymaktır. Durumunuz müsaitse, temizliğe yardımcı birini almak haftada bir yarım gün dahi olsa kaba temizliği halletmeye yarar ve o vakti de bebeğinize ayırmanızı sağlar.

Özellikle işe başlamadan önceki dönemde, bebeği büyükse memeden kesmek, küçükse istediği her an meme vermeyip alternatif yöntemlerle beslenmeye alıştırmaya çalışmak, uykuya memesiz geçmesini sağlamaya çalışmak gibi girişimlerde bulunmaya çalışabiliyor anneler. Bunların hiçbirine gerek yok. Bebeğinize bakacak kişi ile veya gidecekse kreş öğretmeni ile bebeğinizin güvenli bir bağ kurması ve alışma dönemi geçirmesi beslenme ve uyku konularının sorunsuz hallolmasını sağlar.

Kreşe alışma döneminde her çocuğun farklı olduğu gerçeğini kabul eden ve çocuğun ihtiyaçlarını gözeten bir yöntem olan “Berlin modeli”, bakıcıya da uyarlanarak uygulanabilir. Kreş için aşağıdaki linkten (1) yöntemin detaylarını okuyabilirsiniz. Ben bakıcı ile ilgili kısma biraz değinmek istiyorum. Bakıcı bebeğin tanıdığı biri olsa dahi bu alışma sürecini uygulamak önemlidir. Bebeğin yeni bir rutine ve annesinin her gün belli saatlerde evde olmayışına alışmasına ve kendisine bakan kişi ile daha derin bir bağ kurmasına olanak sağlar.

Bakıcıyı işe başlamadan en az 3-4 hafta önce seçmiş olmanız çok iyi olur. Bakıcı önce ilk birkaç gün birkaç saatliğine eve gelip müdahalede bulunmadan ortamda olmalı ve bebekle tanışmalı. Sonraki günlerde bebekle oynamalı arada kucağına almalı. Bu sırada siz de aynı ortamda bulunmalısınız. Bebek huzursuz olursa ve isterse annesine gidebilmeli. Sonraki birkaç gün bebeği bakıcı ile kısa süreli yalnız bırakıp, bebeğe haber vererek başka bir odaya geçmelisiniz. Gerekirse birkaç gün daha bu şekilde ilerledikten sonra işe gider gibi bebekle vedalaşarak evden çıkmalısınız (mümkünse işe gidiş saatinde). Yine ilk gün belki 15-30 dakika kadar kalıp dönmeli ve bu süreyi gün gün bebeğin durumuna göre arttırmalısınız. Bu arada işe başlamanıza 15 gün kadar kaldığında her emzirme sonrası 5-10 dakika sağım yaparak stok yapabilir ve memelerinizin pompaya alışmasını da sağlamış olursunuz. Evden uzak kaldığınız sürede bebeğiniz acıkırsa bakıcı bu sağdığınız sütlerden bebeğe vermeyi deneyebilir. (Biberon harici alternatifler için : http://www.bidunyacocuk.com/meme-reddi/ ) Genellikle bir iki hafta gibi bir sürede alternatif beslenme şekillerine alışır bebekler. Bu alıştırma döneminde bebeğiniz hem bakıcıya hem de bakıcı tarafından sağılmış sütle beslenmeye alışacaktır. Uzak kaldığınız süre uzadıkça uyku saatleri de gelmeye başlayacak ve bakıcı yine bebeğinize uygun bir uyutma yöntemini deneyerek birkaç gün içinde bulacaktır. Bu yöntemle bebeğiniz kademeli şekilde hem bakıcıya, hem sağılmış süt içmeye hem de bakıcı ile uyumaya siz işe başlamadan alışmış olur. İşe giderken aklınız ve kalbiniz rahat olarak bırakabilirsiniz. Bunun yanında siz evde olduğunuz her an emzirirsiniz. Siz varken her zaman memede uyur. Böylece beraberken bağınızı ve düzeninizi aynen devam ettirmiş olursunuz.

Bebeğinizle beraberken ergonomik bir taşıyıcı ile onu taşımak da ten tene ve yakın zaman geçirmenizi sağlayarak bağınızı güçlendirir. Yemek yapmanız gerekiyorsa sırtınıza kanguru ile bağlayıp beraber dans ederek yemek hazırlayabilirsiniz mesela.

Bebeğinizle anda kalarak geçirdiğiniz süreler bağınızı fazlasıyla güçlendirecektir. Bununla neyi kastediyoruz? Aklınızda başka hiçbir şey olmadan, elinizde telefon karşınızda televizyon açık olmadan, bebeğinizle birebir göz temasında sadece ona odaklı olarak geçirdiğiniz sürelerden bahsediyoruz. Bunu hiç vakit bulamıyorsanız bile günde 15 dakika yapmak ilişkinizde çok fark yaratır. Bu zamanda yaptıklarınız, bol temas içeren, dokunmalı gıdıklamalı, öpmeli ve bol kahkahalı oyunlar olursa ikiniz için de tüm stres ve endişelerden, günün yorgunluğundan, dertlerden arınmak ve enerjinizi atmak için güzel bir fırsat olur.

Beraber uyumak bir diğer yöntemdir. Aynı yatakta veya anne yanı beşikte olabilir. Bu neden önemli? Bebeğiniz sizi bütün gün görmeyeceği için muhtemelen gece sizinle hasret giderecektir. Emsin veya emmesin çalışan annelerin bebekleri genellikle gece daha sık kalkar. Eğer size dokunabileceği ve kokunuzu alabileceği bir mesafede uyursa daha az uyanır, emmek için kalktığında da ikinizin de uykusu açılmadan emzirip uykuya devam edebilirsiniz. Çalışmadığım halde ayrı bir beşikte yatırıp gece her uyandığında kalkıp emzirip geri yatırıp yatağıma dönmek o kadar zor gelmişti ki gözüme, hiç denemedim bile. Ertesi gün işe gidecek anne için bu kadar çok kalkışla başa çıkmak, ayrı odada veya uzak bir beşikte yatan bebekle gerçekten çok zor olur.

Yukarıda bahsettim ama ayrı bir madde olarak tekrar altını çizmek isterim. Bebeğinizden (kaç aylık olursa olsun) vedalaşarak ayrılın. Başka odaya geçerken dahi haber verin. Birincil bağlanma figürü olan kişiden habersiz ayrılan bebek çok fazla kaygı duyacak ve terkedilmiş hissedecektir. Ne kadar küçük olursa olsun gittiğinizi görmesi, arkanızdan ağlasa dahi her zaman daha iyidir. Ağlamasın diye kaçarak gitmek uzun dönemde aranızdaki güven bağına zarar verir ve bebeğinizin siz her gözden kaybolduğunuzda kaygı yaşamasına sebep olur.

İş yerinde sağım konusu ile ilgili önceden işvereninizle konuşmak iyi olabilir. İş yeriniz eve yakınsa öğlen arasında eve emzirmeye gitmeyi düşünebilirsiniz. Ama her halükarda iş yerinde sağım yapmanız gerekir. En az bebeğiniz 18 aylık olana kadar sütünüzün devamlılığı için bebek içse de içmese de sağıma devam etmeniz iyi olur. Hiç sağım şansınız yoksa bile tuvalet molalarınızda elle sağım yaparak memeleri biraz boşaltmak üretimin devamlılığı için faydalı olacaktır. Yine pompa ile sağım şansınız azsa veya sağdığınız süt miktarı git gide azalmaya başladıysa, ya araya bir sağım daha eklemeli ya da yine tuvalet molalarınızda elle memeleri uyarmalısınız. Pompa parçalarının belli bir süre kullanımdan sonra eskimeye başladığını ve bu yüzden sağım miktarınızın düşebileceğini de unutmayın. Makinanız eskiyse, parçaları yenilemek sağım miktarınızın yeniden artmasını sağlayabilir.  İş yerinde sağdıklarınızı buzdolabında saklamalısınız. Ancak iki ayrı saatte sağdığınız sütleri direk üst üste eklemeden ayrı kaplarda dolaba koyup, eşit soğukluğa geldiklerinde birleştirebilirsiniz. İş yerinde buzdolabı yoksa fişe takılan seyyar buzdolaplarını veya termal çantaları içine buz aküleri koyarak kullanabilirsiniz. Termal çantada saklayacaksanız süt birleştirme işlemi yapmamalısınız. Her sağdığınızı ayrı kapta hava almayacak şekilde kapatıp kaldırmalısınız. Çantayı mümkün olduğunca serin ve ışık almayan bir yerde saklarsanız daha uzun süre soğuk kalır.

Süt saklamak için kullanacağınız kaplar, anne sütü saklamak üzere üretilmiş olmalı. Süt saklama kapları, süt saklama poşetleri, alıştırma bardakları veya biberonlar kullanılabilir ancak hava almamaları gerekir. Çok mecburi durumlarda kısa ve geçici süreli olarak kaynatılarak sterilize edilmiş cam kapaklı kavanoz kullanılabilir.

Sağım sıklığı bebeğin ayına, annenin memelerinin süt saklama kapasitesine (kapasite düşükse tek sağımda elde edilen miktar az olabilir ve artmayabilir, daha sık sağım gerekebilir) ve bebeğin ihtiyaç duyduğu süt miktarına göre değişebilir. Başlangıç olarak iki saatte bir 10-15 dakikalık sağımlarla başlayıp kendi şartlarınıza göre saat aralığını ve sağım süresini düzenleyebilirsiniz. İş yerinde hiç sağım imkanınız yoksa bebeğe vermek üzere akşam eve geldikten sonra her fırsatta, bebeğiniz uykuya geçtiğinde ve hafta sonları her emzirme sonrası sağarak stok yapmanız da mümkün.

Çalışan anne olmak anormal bir durum olarak algılanmamalı. Kadının iş gücüne katılması, üretmesi ve topluma faydalı işler yapmak istemesi kadar doğal ve güzel bir şey olamaz. Çocuk sahibi olmak bunu engellememeli. Keşke ülkemizde şartlar annelerin çalışma şartlarını biraz daha kolaylaştırıyor olsa, ama birçok ülkede olduğu gibi bizde de bir çok sektörde çalışan anne olmak çok fazla emek istiyor. Çalışmayan anne olmak da bir o kadar zor. Hangisinin daha zor olduğunu tartışmak anlamsız çünkü kişiden kişiye zorlukları ve kolaylıkları birçok faktöre bağlı olarak değişebilir. Önemli olan çalışmak veya çalışmamak değil bebeğimizin ihtiyaçlarına kulak veren yeterince iyi bir anne olabilmek. Süper anne, mükemmel anne, fedakar anne değil sadece yeterince, elinden geldiğince iyi bir anne…

Kaynaklar

(1) http://www.dbe.com.tr/Cocukvegenc/tr/news/cocugunuzu-anaokuluna-alistirmanin-guvenilir-yolu-berlin-modeli/

(2) https://attachmentparenting.co.uk/combining-breastfeeding-and-the-return-to-work/

(3) https://www.parenting.com/article/ask-dr-sears-working-and-mothering

(4) Doğal Ebeveynlik (2001), Dr. William Sears ve Martha Sears

 

3 Thoughts to “ÇALIŞIRKEN BAĞLANTIYI KORUMAK”

  1. Merhaba, ben de yarin ise donuyorum. Bebegim 8 aylik. Babaannesi bakacak. Birkac zamandir alistirma yaptik, dun ilk defa uzun sureli bensiz kaldilar. Bebegim normalde biberon ile gunde 1 kez mama alirdi. Ben yokken sagdigim sutleri babaannesi vermeye calismis ancak ne biberon ne de bardak ile almak istememis. Bugun bende de ayni durum oldu, benim elimden de icmiyor. Sizce gecici bir durum mudur bu red? Bebegimi incitmeden nasil icmesini saglayabilirim? Uykusunu da hic almamis, sadece 1 saat uyumus gun icinde. 8 ay boyunca koynumda uyudu gunduz-gece farketmeden. Her istediginde emzirdim. Bundan sonra gun icinde anne sutu alamayacak, memesiz uyumayacak diye dusunmek beni cok uzuyor. Bu arada memeyi reddedmiyor, emmeye devam ediyor. Sizce ne yapmaliyim? Cok tesekkur ederim.

    1. Merhaba, yeni gördüm mesajınızı zaman geçmiş üzerinden. Umarım herşey yoluna girmiştir. Zira genellikle 2-3 hafta gibi bir sürede alışıyorlar. Ancak sadece önerim biberondan bardağa veya suluğa geçmek olur. Artık büyük, alıştırma bardağı veya pipetli sulukla rahatça içebilir.
      Sevgiler

    2. Merhaba, ben 2 ay sonra işe başlayacağım bebegim 9.5 aylık babaannesi bakacak .Kızım 2 aylikken pandemi ortaya çıktı ve o günden beri sadece ben baktım , destek alamadım. Ben ve babası dışında kimseyi göremedi(babbaanne,anneanne,dede,dayı gibi yakın akrabalarını disarida gördü.) Bir aydır babaannesini hafta sonları eve getiriyoruz. Kafamda bir çok soru var. Meme emmeden uyumuyor ben yokken uymayacağını düşünüyorum .Ben yokken ağlayacak,uykusuz kalacak bu süreç ona zarar verecek diye düşünmekten kendimi alamıyorum fakat ne yapmalıyım bilmiyorum da benim için öneriniz var mı? Ni tekim benim için yazılarınız ve önerileriniz çok kıymetli ve rahatlatıcı iyiki karşıma çıkmışsınız.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.